Müslüm Gürses: ‘Öyle endişe edilecek bir
durum yok’
Müslüm Gürses’in yeni albümü süprizlerle dolu. Ancak hem sanatçının sevenlerinin
hem de entellektüel çevrenin bu süprizleri sevip sevmeyeceği merak konusu.
Gürses’e göre endişeye mahal yok. Çünkü, sanatçı duygularını, yüreğini ortaya
koyarak okumuş şarkıları. Ã?Â
Hayranlarının olduğu kadar ömründe belki de kendisini hiç dinlemeyenlerin
bile merakla beklediği Müslüm Gürses’in “Aşk Tesadüfleri Sever” adlı albümü
nihayet çıktı. Aslında bir Murathan Mungan projesi olan albüm Bob Dylan, David
Bowie, Haris Alexiou, Garbage, Björk gibi ünlü starların aranjman şarkılarından
oluşuyor. Bu şarkılara Murathan Mungan, Barış Pirhasan, Birhan Keskin, Ahmet
Güntan, Tuna Kiremitçi gibi tanınmış edebiyatçılar söz yazdı. Entelektüel
çevrenin sanatçıya söz yazarak müzikseverlere sürpriz yaptığı albümde, Gürses’in
de bir sürprizi vardı.
Bu da Haris Alexiou’nun bir şarkısına Sezen Aksu’nun düet
yapmasıydı. Müslüm Gürses; Björk, David Bovie, Garbage, Bob Dylan gibi
isimlerden dinlemeye alıştığımız şarkıları kendine has yorumuyla Türkçe
seslendirirken, Tanju Okan’ın klaleşmiş Kadınım ve Alpay’?n şarkısı Ayrılık
Rüzgarı ile dinleyenleri şaşırtacak. Sezen Aksu ile düet yaptığı Sebahat Abla,
Haris Alexiou’nun “Krata Gia to Telas” şarkısında, Murathan Mungan’ın yazdığı
sözlerle hayat buldu. Ege ritimleri taşıyan ve bize çok yakın uşak makamı bir
Yunan bestesi olan bu parça, kendi alanlarında iki usta yorumcu Sezen Aksu ve
Müslüm Gürses’i buluşturdu.
Projenin Esma Sultan Yalısı’nda gerçekleştirilen tanıtım kokteyli, Müslüm
Baba’nın ve bugüne kadarki Gürses hayranlarının hiç de alışık olmadığı bir
etkinlikti. Kokteyl mekanından bu davete katılan insanlara kadar hemen her şey
hem Gürses için hem de onun kemikleşmiş hayranları için sıra dışıydı. Zaten
sanatçının bildik hayranları yok denecek kadar azdı. Kültür, sanat ve edebiyat
dünyasının tanınmış isimleri daha doğrusu entelektüellerin katıldığı davet,
albümle ilgili ipuçları veriyordu. Bu albümün, Müslüm Baba’nın önceki
çalışmalarından daha çok ses getireceği, daha çok tartışılacağı kesin. Çünkü
“Aşk Tesadüfleri Sever” kimilerine göre bir dönüm noktası, kimilerine göre
Doğu-Batı buluşması, kimilerine göre de Gürses’in entelektüel camia tarafından
kabullenilmesi olarak görülüyor. Peki Müslüm Gürses ne diyor bu proje için?
Doğrusunu söylemek gerekirse biraz temkinli. Bu durum, konuşurken fazlasıyla
hissediliyor: “Heyecanlıyım, stüdyoda bu şarkıları okurken hep bunu düşündüm.
Çünkü, şarkıların büyük bir bölümü yabancı kaynaklı idi. Yani yabancı kaynaklara
nasıl intibak edebilirim ürkekliği olayı... Fakat değerli dostum Murathan Mungan
dedi ki, hiç dedi, öyle dedi, yani endişe edilecek bir durum yok sen bi
canavarsın, yani kuvvetlisin, güçlüsün manasında tabii... Biraz rahatladım. Ama
bir şeyden eminim. Duygu benim duygum, yürek benim yüreğim. Müzikler yabancı
sanatçılara ait olsa da bir şey değişmez, biz yüreğimizi yaptığımız işe
katmasını biliriz. Netice itibarıyla yüzümüzün akıyla albümü yaptık. Yabancı
kaynaklı şarkılara yer verdik; ama bizden olan şarkılar da var. Biz beğendik,
inşallah sevgili müzikseverler de beğenir diyorum...”
“Biz taklitçi değiliz.” diyor Gürses, “Leonard Cohen şarkısını Cohen taklidi
olarak değil Müslüm Gürses olarak dinleyeceksiniz...”
Murathan Mungan: “Gürses Batı’yı, bu kez Doğu’dan kuşatıyor”
“Gürses Batı’yı, bu kez Doğu’dan kuşatıyor”
“Sanatta her bağlangıç adımı kişiseldir. Öncelikle ben, bir Müslüm Gürses
sever olduğum için bu “Söz Vermiş şarkılar”da seslendirdiği “Olmasa Mektubun”un
damağımda kalan tadını yinelemek, aynı zamanda Björk’ten Garbage’a sevdiğim
yabancı şarkıcılarla, topluluklarla bir de “Türkçede” buluşmak için istedim. Bu
buluşma, albüme “edebiyatın kalitesini” taşıyacak iyi şairlerin usta işi
sözleriyle gerçekleşsin, şarkılar “Türkçe” şığsın istedim. Bence Müslüm Gürses,
okuyucu ve edasıyla Doğulu bir şarkıcı. Ben kendi payıma, onun, kültürel
soyaçekim haritamızda, gazelhanların, hafızların geleneğine başlanabileceğini
düşünüyorum. Ayrıca, popüler müziğin her türünün ciddi yalpalamalar yaşayarak
oraya savrulduğu dönemlerde bile, kendine özgü söyleyiğini, edasını bozmadan
yorumculuğunu ve onu “Müslüm Baba” yapan tarzını korudu. Yabancı parçalara
Türkçe sözler yazılmış şarkılardan oluşan, benim “bir aranjman albümü” demekten
yüksünmediğim Aşk Tesadüfleri Sever, şu saydığım nedenlerle, belki de ilk
“aranjnmanlardan” kırk yıl sonra “Batı’yı”, bu kez “Doğu’dan” kuşatıyor. Doğulu
bir şarkıcı, Batı’nın şarkılarını, onları taklit etmeden, onların “yerli bir
şubesi” olmaya çalışmadan, ikliminin hançeresiyle ve kendi edasıyla okuyor. Doğu
ile Batı’nın şu zalim kavğaısında oturan, tarihin hem çok talihli, hem çok
talihsiz bizim gibi insanlarının sesine, sözünün rengine, ruhunun iklimine
tercüman oluyor. şu saydıklarımın ne kadarını gerçekleştirebildiğimizi söylemek
bana düşmez; ama beni yola çıkaran şeylerin bunlar olduğunun bilinmesini
isterim.”
ABDULLAH KILIÇ